Nafakanın Tahsili – Nafaka Alacaklısının Takibi
Nafakanın Tahsili – Nafaka Alacaklısının Takibi
Filtreler

Güncel Yayınlar

  • All Posts
  • Aile Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
  • Kira Hukuku
  • Şirketler Hukuku
  • Start-Up Hukuku
  • Tazminat Hukuku

Etiketler

Güncel Yayınlar

  • All Posts
  • Aile Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
  • Kira Hukuku
  • Şirketler Hukuku
  • Start-Up Hukuku
  • Tazminat Hukuku

Etiketler

Nafakanın Tahsili – Nafaka Alacaklısının Takibi

Nafaka, boşanma aşamasında dava sırasında, dava öncesinde ya da dava sonrasında eşin veya müşterek çocukların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla hükmedilen maddi destek türü olup, nafakanın ödenmemesi halinde nafakanın tahsili amacıyla icra takibi yoluna gidilmektedir. Nafaka kararları müşterek çocukların ve eşlerin maddi ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini sağlamaya yönelik önemli bir hukuki korumadır.

Tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, yardım nafakası gibi nafaka türlerinin ödenmemesi; nafaka alacaklısını maddi anlamda zor duruma düşürmektedir. Bu durumun bir an önce çözüme kavuşturulması için nafaka alacaklısının; haklarını koruması ve nafakanın tahsil edilmesi yolunda icra takibi başlatma hakkı vardır. Nitekim nafaka kararlarına uymayan nafaka yükümlüleri aleyhine icra takibi başlatmak ve devlet gücü ile tahsilini sağlamak en etkili hukuki yoldur.

Öncelikle kısaca nafaka türlerinden, nafaka ödenmemesinin suç oluşturup oluşturmayacağından, birikmiş nafakanın tahsil edilmesi halinden ve başvurulabilecek diğer hukuki yollardan bahsedilmesinde fayda görüyoruz.

Tedbir Nafakası

Tedbir nafakası, boşanma davasından önce veya boşanma davası sürerken diğer eşin ve varsa müşterek çocukların maddi zorluğa düşmemesi, ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve evlilik birliği içindeki yaşam kalitesinin korunabilmesi için hükmedilen hukuki korumadır. Bu nafaka türüne mahkeme tarafından bir ara kararla hükmedilmektedir. Tedbir nafakasına ilişkin ara karar verilmesi halinde, ödemelerin zamanında ve eksiksiz gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Aksi halde kararın ara karar olması sebebi ile ilamsız icra takibi başlatılarak nafakanın tahsili sağlanabilmektedir.

Yoksulluk Nafakası

Boşanma davası esnasında yahut boşanma kararı kesinleştikten sonraki 1 yıl içinde, eşlerden biri, boşanma sonrasında yoksulluğa düşeceği iddiasıyla, diğer eşin kendisine nafaka ödemesini mahkemeden talep edebilir. Mahkemece yapılacak incelemeler nihayetinde, talep eden eşin, hayat standartlarının, boşanma sonrasında ciddi şekilde düşeceği tespit edilirse, diğer eşin maddi durumu ve diğer hususlar da dikkate alınarak yoksulluk nafakası ödemesine hükmedilebilir. Talep eden eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, diğer eşe nazaran boşanmada daha az yahut eşit kusurlu olması şartı aranmaktadır. Özetle boşanmaya sebep olan olaylarda diğer eşe göre daha fazla kusurlu olan eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemez.

Yoksulluk nafakası kararı, mahkemenin kesin hükümle verebileceği bir karar türüdür. Yani yerel mahkemede verilen gerekçeli kararda tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakası olarak ödenmesine karar verilebilecektir. Bu halde yerel mahkemece verilmiş olan gerekçeli kararın kanun yoluna başvurulması halinde verilecek üst mahkeme kararının kesinleşmesi ile yahut kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakasının ödenmesi ve/veya tahsili gündeme gelebilecektir.

Bununla birlikte boşanma kararının yoksulluk nafakası talebi yahut hükmü olmaksızın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde açılacak yoksulluk nafakası davası sonucunda verilen karar ile yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Dolayısıyla her iki durumda da verilen karar artık bir mahkeme ilamı niteliğinde olduğundan ilamsız icradan farklı bir icra takibi türü olan ilamlı icra yolu ile yoksulluk nafakasının tahsili sağlanabilecektir.

İştirak Nafakası

İştirak nafakası, çocuğun velayeti kendisine verilmeyen tarafın, müşterek çocuğun giderlerine mali gücü oranında katılmasının zorunlu tutulduğu bir nafaka türüdür. Niteliğine göre yargılama öncesinde yahut yargılama sırasında müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası ile benzer amaçla bu karar verilmektedir. Tedbir nafakasının yoksulluk nafakasından tek farkı, yargılama öncesinde veya yargılama süresince müşterek çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.  İştirak nafakasının konusu ise, yargılama sonrasını ilgilendirerek boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki süreçteki ihtiyaçların karşılanması amaçlanmaktadır. İştirak nafakasının ödenmemesi halinde, yoksulluk nafakasında olduğu gibi, iştirak nafakasına ilişkin hükmü içeren mahkeme kararı ile birlikte, icra dairesine ilamlı icra takibine başvurulabilir. Yoksulluk nafakasında artık mahkemece verilmiş bir ilam olduğundan artık ilamlı icra takibi başlatılabilecektir.

Yardım Nafakası

Yardım nafakası, kişinin kanunda belirtilen yakınlarının yoksulluğa düşmesi halinde, onlara yardımda bulunma zorunluğu kapsamında ödenen bir nafaka türüdür. Bu anlamda alt soy, üst soy ve kardeşler nafaka alacaklısı konumunda olabilecektir. Reşit çocuğun talep edebileceği nafaka türü bu noktada yardım nafakası olarak karşımıza çıkmaktadır. Yoksulluğa düşen taraf bu durumu ispatlamak zorunda olmakla birlikte, mirasçılıkta sıra ilkesine göre yardım nafakasını talep etmelidir. Yardım nafakası hakkında verilecek karar tedbir niteliğinde olmadığı müddetçe mahkeme ilamı niteliğinde olacağından, nafakanın tahsili için ilamlı icra takibi başlatılabilir.

Birikmiş Nafaka Alacaklarının Tahsili

Belirli bir süredir ödenmemiş ve nafaka alacaklısı tarafından ise tahsili amacıyla icra takibi başlatılmamış olan nafaka alacakları için zamanaşımına uğramamış olmak kaydıyla icra takibi başlatılabilmektedir. Bu durumda tek bir icra takibi ile birikmiş olan nafaka alacaklarının geçmişe dönük faizleri ile birlikte tahsil edilmesi gündeme gelmektedir. Ancak birikmiş nafaka alacaklarının her birinin hesaplanması, nafaka döneminin, faiz başlangıç ve faiz türlerinin hukuka uygun şekilde belirlenmesi nafakanın tahsili açısından hak kaybına uğramamak adına önem arz etmektedir.

Nafaka Ödememe Suçu

Nafaka yükümlüsünün belirlenmesi ve nafaka ödenmesine ilişkin kararlar mahkemece kanuni bir yükümlülük olarak belirlenmektedir. Kanuni yükümlülüğe uyulmaması İcra ve İflas Kanunu’nun 344.maddesine göre suç olarak sayılmıştır. Kanun’da nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılacağı belirtilmektedir. Tazyik hapsi başladıktan sonra kararın gereği yerine getirilmesi halinde ise borçlu tahliye edilir. Dolayısıyla nafakanın tahsili için icra takibi başlatmanın dışında belirtilen şikayet yolunun kullanılması da nafakanın tahsili açısından zorlayıcı sebep olabilmektedir.

Sonuç itibari ile, nafakanın ödenmemesi halinde tahsil edilebilmesi ve elbette ki nafaka borçlusunun cezalandırılması amacıyla hukuki yollara başvurulması gerekmektedir. Yukarıda kısaca izah edilen hukuki yollar Kanun’da belirli şartlara tabi olup, hak kaybına uğramamak ve istenen sonuca etkin şekilde ulaşabilmek adına mutlaka hukuki destek alınmasını öneriyoruz.

Novus Era Hukuk & Danışmanlık, 2024

Bu yayını paylaş: